Ülkemizde 12 Eylül 2010 referandumu sonucunda kurumsallaşan egemenlerin yeni yargı düzeni, işleyişinin önünde engel olanlara 20 Mart 2019 günü Silivri’de, tarihte olumsuz bir örnek olarak yerini alacak bir karar verdi.
Egemenlerin yeni yargısı, bu kararıyla evrensel hukuk ilkelerine fütursuzca meydan okumakta, adil olmak bir yana, yürürlükteki yasalara uymaya bile gerek duymadığını açıkça göstermektedir.
En yalın haliyle yasalara uymak olarak tanımlanabilen hukuk güvenliği, 2019 Türkiye’sinde ortadan kalkmıştır. Hukuk devletinde, eş deyişle hukuk güvenliğinin olduğu bir ülkede, konumu ve sıfatı ne olursa olsun hiç kimseye yasalara uymama hakkı tanınamaz.
Ne yazık ki, 20 Mart 2019 günü Silivri’de avukatlar hakkında verilen hüküm, hukuk devleti veya hukuk güvenliği tanımına uymamaktadır. Yapılan yargılama, yasalara uyulmaksızın ve tam bir keyfilikle yürütülmüş, karar, yargıç bağımsızlığı ve tarafsızlığı bulunmayan bir mahkeme tarafından verilmiştir.
Çağdaş Hukukçular Derneği yöneticisi avukatlar ile Halkın Hukuk Bürosu avukatlarından oluşan meslektaşlarımıza karşı uygulanan bu yasa/hukuk dışı muamele, elbette kamu vicdanında yok hükmündedir ve tarih önünde de mahkûm olacaktır. Ancak her ne gerekçeyle olursa olsun, başta biz hukukçular olmak üzere, bu hukuk tanımama sürecine (ya da yeni yargı düzenine) boyun eğen ve gerekli mücadeleye cesaret edemeyen tüm yurttaşların da tarih önünde olan bitenin sorumluluğundan kaçamayacaklarını unutmamak gerekiyor.
Avukat Hareketi olarak, yaşanan her türlü hukuksuzluk karşısında sorumluluk bilinciyle davranmaya ve hukuk ve adalet mücadelesine gücümüzce katkı sunmaya devam edeceğiz.
AVUKAT HAREKETİ
25 Mart 2019