Baro başkanlarına yönelik Ankara’daki polis müdahalesi derhal sonlandırılmalıdır!
Savunmanın barışçıl yürüyüş hakkının polis gücü ile engellenmesi hukuk devleti ve anayasal hakların ağır ihlali yanında, rejimin de dönüşümünü göstermektedir.
Avukatların mesleki özgürlüğünü ortadan kaldırmayı ve savunmayı siyasi iktidarın güdümüne sokmayı amaçlayan ‘’çoklu baro’’ sistemini protesto eden avukatların temsilcisi baro başkanlarının Ankara’ya girmelerinin engellenmesi, öncelikle savunmanın engellenmesidir.
Baro başkanlarının sadece yürüyüşü engellenmemekte, zaman zaman polisin müdahalesi ile başkanlara karşı şiddet kullanılmakta, bazı baro başkanları darp edilmektedir. Yürüyüşlerine izin verilmeyen baro başkanlarının, suçlu gibi polis kamerası ile görüntülerinin alınması, ise siyasi rejimin hukuk devleti ilkelerinden tamamen koparak polis gücünün ayrıca öne çıktığını bir kez daha göstermektedir.
Baro başkanları Ankara girişinde engellenirken aynı anda Türkiye Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu’nun az sayıda baro başkanı ile Anıtkabir’e gitmesi, kendisinin meslek örgütü liderliği görevinden uzaklaştığını, barolar arasında ayrımcı ve taraflı bir tutum aldığını gözler önüne sermektedir.
Oysa ki, adil yargılamanın asli unsuru, adaletin sağlanmasının ve hukukun üstünlüğü ilkeleriyle uyumlu savunma hakkının güvencesi olan avukatların mesleklerini öncelikle siyasi iktidarın müdahalesi dışında, bağımsız ve özgür biçimde yürütebilmeleri için gerekli düzenlemelerin yapılması beklenirken, çoklu baro sistemi ile amaçlanan geriye gidişin önlenmesi, başta TBB olmak üzere avukat örgütlerinin asli görevi olmalıdır.
Avukat Hareketi olarak, meslek örgütlerimizin başkanlarına ve avukatlara yapılmış bu müdahaleyi kabul etmiyoruz. Siyasi iktidarın bu hukuk dışı kararı ile başkanların yürüyüşü engellenemez.
Bir an önce baro başkanlarının önü açılmalı, polis güçlerinin güvenliği sağladığı bir yürüyüşle Anıtkabir’e ulaşmaları sağlanmalıdır.
Avukat Hareketi
22 Haziran 2020